the curious case of benjamin button

benjamin button'ın tuhaf hikayesi amerikalı yazar f.scott fitzgerald'ın ilk kez 1921 tarihinde colliers dergisinde yayımlanan kısa hikâyesinin adıdır. özgün adı the curious case of benjamin button olan öykü 1922'de abd'de tales of the jazz age (caz çağı hikayeleri) adlı kitabın içinde fitzgerald'ın diğer öyküleriyle birlikte yayımlanmıştır. bu kitap zaman zaman the curious case of benjamin button and other jazz age stories (benjamin button'ın tuhaf hikayesi ve diğer caz çağı hikayeleri) adı altında yeni baskılar yapmıştır. eserin film ve benzeri haklarını elinde bulunduran hollywood kodamanı ve tefecisi ray stark bu hakları uzun süre kimseye kullandırtmadı. ancak stark'ın 2004'teki ölümünden sonra mirasçıları film haklarını satınca öykü nihayet 2008 yılında sinemaya aktarılabildi. kitap türkiye'de 2009 yılında yayınlandı. birçok romanı ve öyküsü daha önce de sinemaya aktarılmış olan amerikan edebiyatının bol ödüllü yazarı f.scott fitzgerald kısaca "hayatı tersten yaşamak" temasını işlediği bu çarpıcı, şaşırtıcı ve adı gibi tuhaf öyküsünde, herkes gibi bebek olarak değil de esrarengiz bir şekilde çok yaşlı ve sakat bir adam olarak doğan ve yıllar ilerledikçe gençleşen, sıhhatini kazanan ve daha sonra da çocuklaşan benjamin button'ın yaşam öyküsünü anlatır. bu fantastik öykü keskin bir sosyal hayat eleştirisi de sunar. (bkz: brad pitt) https://www.youtube.com/watch?v=VqeqaweXBV0

kitabını okumadım, filmini izledim. tavsiye ederim.

(bkz: izleyin izlettirin )

(bkz: cate blanchett)'e aşık olduğum film. abi daisy ya. daisy..

şahane bir yolculuk ve benliğini arama hikayesi. sevmek için sevdiklerin için nelerden vazgeçebileceğini nadir vurgulayan filmlerden.

''hayatlarımızı bazen yakaladığımız fırsatlar belirler. bazen de kaçırdığımız.''

"olaylar karşısında son derece kızabilirsin,küfredebilirsin,kadere lanet okuyabilirsin ama yolun sonuna geldiğinde her şeyi bırakmak zorundasın..."

"hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil. zaman sınırı yoktur, istediğin zaman başlayabilirsin. değişebilir ya da aynı kalabilirsin. bunun bir kuralı yoktur. en iyisini ya da en kötüsünü yapabiliriz. umarım, sen en iyisini yaparsın. umarım, seni şaşırtacak şeyler yaşarsın. umarım, daha önce hiç hissetmediğin şeyler hissedersin. umarım, değişik bakış açıları olan insanlarla tanışırsın. umarım, gurur duyacağın bir hayatın olur. öyle olmadığını anlarsan; umarım, en baştan başlayacak gücü bulursun."

kitabını bir çırpıda okuduktan sonra filmi için biraz zaman vermiştim. ama hata yapmışım. en az kitap kadar güzel filmi. kitabın tadı zaten insanın damağında kalıyor. okuduktan sonra izlenebilir film insanı hayal kırıklığına uğratmıyor. "benjamin, bizler sevdiğimiz insanları kaybetmek için dünyaya gelmişiz,yoksa onların bizim için ne kadar değerli olduklarını nasıl anlarız?" "hayatında olan bitene sinirlenebilirsin, küfür edebilirsin, kaderine lanet edebilirsin ama sona geldiğinde; hepsini unutmalısın."

bugün izleyeceğim filmdir kendisi tekrar tekrar izliyorum çünkü iyi film hala izlemeyenler varsa tavsiye edilir

Filme dair son entry ben girmişim zaten üzerinden epey zaman geçmiş ve tekrar izlemek zevk verici olabilir Neden aynı filmleri tekrar tekrar izliyorsun diyecek olursanız kaçırılan küçük detaylar olabilir ikinci olarak üzerinden zaman geçtikçe tekrarlanması farklı anlamlar çıkarmaya yarayabilir

Filmi izleyince torun sevecek kadar yaşlı olduğumu hissettim, evli olmadığımı hatırlayınca geçti. Neyse hala aynı kilodayım ve halısahada yorulmuyorum.

Ben filmi yıllar önce izledim ve hiç beğenmedim. Bence çok sıkıcı bir filmdi. Bir tek konusu ilginç. Onun haricinde geri kalan her şey sıkıcı.

Çok eskiden izlediğim bir filmdi üstüne bir çok film izlesemde favorilerimden birisidir hâlâ. Tekrar ve tekrar izlenilesi bir film.